Kısa bir süre önce “Her Yerde İnegöl Mobilyası, Al sen de İnegöl Mobilyası” sloganıyla bir kampanya başlatıldı.
Çeşitli kurum ve kuruluşlar bu kampanya ya destek verdi vermeye de devam ediyor.
Bence İnegöl mobilyasının tanıtımından çok, şikayetleri asgariye indirmek için bazı yaptırımlara ihtiyacı var.
Yıllarca kol kırılır yen içinde kalır düşüncesiyle hareket edildi.
Şikayetler dikkate alınmadı.
Dikkate alınanlarda olumlu yönde sonuçlanmadan unutuldu.
Buyurun size bir örnek.
İnegöl de yetişmiş, İstanbul da ikamet eden, yapmış olduğu çalışmalarla, vermiş olduğu seminerlerle ve de yayınlamış olduğu kitaplarla ülkemizin tanınan bir ismi, mobilyasını İnegöl de üretim yapan bir firmadan alıyor.
Altı ay sonra aldığı mobilyanın masası bel veriyor. Firmaya bilgilendiriyor, ilgilenen yok.
Defalarca firmayı aramasına ve şikayetini söylemesine rağmen, aradan aylar ve hatta yıllar geçiyor, ne gelen var ne giden.
Birkaç tanıdığını devreye soktu, sonuç alamadı.
Aylar önce beni aradı, rahatsızlığını ve üzüntüsünü dile getirdi.
Mobilyacılar odasını aradım, bir yaptırımları olmadığını, firma yetkililerine durumu aktaracaklarını söylediler.
Netice alınamadı.
Mobilyacılık yapan ve uzun süre AK parti de görev yapmış bir siyasetçiyi aradım, durumu kendisine anlattım.
Ayıp oluyor dedim.
Oda bir şey yapmadı veya yapamadı.
Bu tür şikayetlere cevap verilemiyorsa, Bence yapılan tanıtımlar da, harcanan paralar da boşunadır.
Su ile dolu bardağın içine düşen başka bir madde, nasıl ki tüm bardağın içindekini içilemez hale getiriyorsa, sattığı malın arkasında durmayan firmalar da aynen böyledir.
Ve bütün İnegöl mobilyacılarına zarar vermektedir.
Ya ticaret odası, ya mobilyacılar odası, ya mobilyum yönetimi, ya da İMOS yetkilileri bu tür şikayetleri bir an önce çözüme kavuşturmalıdır.
Kırılan kol, yen içinde kalmamalı. Bu tür firmalar ibreti alem olsun diye afişe edilmelidir.
Esselamualeykum. Her alanda duyarlı ve dirayetli yönetici ve üyelere ihtiyaç var. Efendim