BURSA DA BASIN
Tam kırk yıldır basınla iç içeyim.
Kırk yıldır Bursa basınını yakından izlerim.
Onlara göre ben taşra gazetecisi olduğum için, kendileri ile çok fazla haşır neşir olamadım.
En önemlisi ise onlar çağdaş, ben ise gerici idim.
Onlar emekçi, ben ise faşisttim.
Bursa da basın camiasını iyi tanıdığımı, kimin ne olduğunu çok iyi bilirim.
Birçoğu çağdaş olduğu için kapitalistleri pek sevmez.
Amma işin içine para girdi mi iş değişir.
Patronlarının çoğu kapitalist olduğu için onlara hizmet ederler, emir ve görüşleri doğrultusunda yazı yazar uşaklık yaparlar.
Fikirleri ayrı, zikirleri ayrıdır.
Çoğunun kıblesi paradır.
Bakmayın öyle, zaman zaman halkçılık edebiyatı yaptıklarına, işin içinde menfaat oldu mu, ne fikir kalır ne zikir.
Bir noktada birleşirler.
Bu gazeteciklere baba Tahir in torunlarıdır.
Baba Tahir de mi kim oluyor.
Anlatayım. Baba Tahir İstanbul da Malumat adı ile bir dergi çıkarmaktadır. Öte yandan da Terkos gölünün işletmeciliğini alan bir Fransız şirketinden de maaş almakta. Bir nevi ulufe veya sus payı.
Fransız müdür değişince, Fransa dan yeni gelen müdür “Hiç kimseye bana ilişmesin diye aylık ödeyemem” diyerek baba Tahir in maaşını kesmiş.
Baba Tahir küplere binmiş, Ertesi gün çıkarmakta olduğu malumat dergisinin ön sayfasında “ Avcıların yaraladığı bir domuz, Terkos Gölüne düştü ve boğuldu” başlıklı haberi manşetten verdi.
İstanbul un içme suyu Terkos gölünden karşılanıyordu. Bu haber üzerine pisliğin boyutunu öğrenmek için İstanbul da yaşayan halk şirket binasına akın etti.
Yeni müdür işin içinden çıkamayınca, baba Tahir yeniden işe alındı.
Bu sefer de Malumat ın ertesi günkü sayısında “Aldığımız son istihbarata göre, domuz hakikaten vurulmuş ama göle düşmemiş, göle çok uzak bir noktada leşi bulunmuştur. Gölde gördüğümüz cismin kütük olduğu anlaşılmıştır.
Bursa da gazeteci olduğu söylenen kişi, geçtiğimiz gün, İznik te ki bir iş adamından rüşvet aldığı iddiasıyla yakalandı.
Tehdit, şantaj ne ararsan var.
Nev i şahsına münhasır bu tiplerden Bursa da çok var.
Ben bunlara baba Tahir in çocukları diyorum, siz ne dersiniz bilmem.