İnsan olarak yaratıldım, Rabbim beni yeryüzünün en şereflisi olarak dünya ya gönderdi.
DÜNYA YA GELEN BÜTÜN İNSANLAR GİBİ.
Sonra Müslüman, sonra da Türk oldum.
Doğrusunu isterseniz şu ana kadar yazdıklarımın hiç biri benim irademle olmadı.
Yaş ilerledikçe, bilgi sahibi olunca, insan olmanın erdemini,
Müslüman olmanın gururunu
Türk olmanın da şerefini iliklerime kadar hissettim.
Doğumdan ölüme kadar olan süreç içerisinde iki irade bizimle yolculuk eder.
Bunlardan biri külli irade, bir diğeri ise Cüz i irade.
Külli iradeye müdahale etme şansımız yoktur.
Cüz i irade ise bizim elimiz de,
Bunun içinde oluklar çifttir.
Birinden nur, diğerinden de de kir akar.
İsteyen istediği oluğun altına girer.
Nur akan oluğun altına girmeyi tercih edenler insan olarak ölmeye niyet etmiş demektir.
Diğer oluğun altını tercih edenlerin ise, ne olarak öleceğini ancak Allah bilir.
Ben elimden geldiğince irademi doğru kullanarak ne dünyama ve nede ahiretime fayda sağlamayan boş işlerin peşinde koşmamaya çalıştım.
Bedenimdeki her hücre, gök yüzündeki her yıldız ve kainat ta ki her sistem, külli irade ile hareket ettiklerine göre,
ben de cüz i irademi o külli iradeye uygun olarak kullanmalıyım diyerek, yaşadığım süreç içerisinde İnsan olarak yaratılmanın gereklerini yerine getirmeye çalıştım.
Beğenen oldu, beğenmeyen oldu.
Dua eden de küfreden de oldu.
Yaş 68
İnsan olarak yaratıldığıma göre emanete sadık kalarak İnsan olarak ölmek için mücadeleye devam ediyorum,
Uğraşım ve çabam sadece budur.
Çünkü İnsan olarak dünyaya gelmek Allah ın lütfudur
İnsan olarak ölmek se kişilerin tercihi.