Bazı gazeteciler masa başında mesleklerini icra ettiklerin için, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olduklarını zannedip, çoğu kez niyet okuyarak yazılarını okuyucuya sunar.
Niyet okuma işi de, karşısındaki insandan nemalanıyorsa onun hoşuna gidecek şekilde olur.
Eğer nemalanamıyorsa, muslukları kısılmışsa o zaman da vur abalıya dercesine niyet okumanın pespayesi yapılır.
Geçtiğimiz gün 10. Ocak Gazeteciler günü nedeniyle Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş basın mensuplarına bir yemek verdi.
Yemeğin ardından mikrofonu eline aldı. Salondaki gazetecilerin günlerini kutladı.
26 aydır siz bana soru yönelttiniz, bugün ise soru sorma sırası bende dedi.
Küpün içinde ne varsa dışına o sızar düşüncesiyle, gazetecileri yakından tanıma, bilgi ve birikimlerini öğrenme, Bursa ya olan aşklarını görme adına çok akıllıca düşünülmüş bir yöntem di bu.
Söz almak isteyen ve söz verdiği gazetecilerden beklediği cevapları aldı mı bilemem.
Eline mikrofon verilen bazı gazetecilerin ne kadar sığ bir bilgiye sahip olduklarını gösterme ve
Bursa ya olan aşklarını öğrenme adına güzel bir sınavdı.
Keşke bir platform olsa da, Bursa da gazetecilik yaptığını iddia edenleri Bursa kamuoyu sorgulasa.
Kendilerini dev sananların ne kadar cüce olduklarını gösterse.
Aktaş bir gedik açtı, umarım devamı gelir.