İNEGÖL SAHİPSİZ İÇİM SIZLIYOR (2)

İNEGÖL Ü SEVENLER NEREDESİNİZ?

Dün, “İnegöl sahipsiz, içim sızlıyor”, başlığı ile bir yazı kaleme almış, “bu tablo içimi sızlatıyor” diyerek, devamı yarın diye noktalamıştım.

“İnegöl sahipsiz” cümlem, ciddi tepki aldı.

Meğer İnegöl ü ne çok seven ve ne de çok sahiplenen varmış.

“İnegöl sahipsiz değil,  İnegöl e gerçek İnegöllüler sahip çıkar”,

Yani, “sen dışardan gazel okuma” diyenler bile oldu.

Dışarı neresi, içeri neresi bu konuya girmeyeceğim. Cahil cühelanın söylediği sözlere itibar etmem.

41 yıldır İnegöl de yaşıyorum, tereciye tere satmaya lüzum yok, kim kaç kuruşluk adamdır, kim İnegöl ü karşılıksız sever, kimin İnegöl sevdası ne zaman depreşir, kim şarlatanlık yapar, onu çok iyi bilirim.

Hele İnegöllü olmayı kimseye bırakmayan, şan ve şöhret için zaman ve zemini koklayarak ortaya çıkanlar var ki, sormayın.

Bu kişileri kendi iç dünyaları ile baş başa bırakıp, asıl konuya gelmek istiyorum.

İnegöl de yaşayan ve hele İnegöl ü sahiplendiğini iddia eden kişilere soruyorum;

İnegöl ün sahibi varsa, İktidarın nimetlerinden faydalanmayı biliyorsa, İnegöl, neden bir kasaba görünümünden kurtulamamıştır?

Ekonomiye büyük katkısı olan, ülkeye döviz kazandıran İnegöl, diğer bölgelerle kıyaslandığında neden çok gerilerde kalmıştır?

İnegöl de birçok hastanın acil ihtiyaç duyduğu robotik fizik tedavi ünitesi neden İnegöl Devlet Hastanesin de yok.

Bir çok hastaya şifa dağıtan Oylat kaplıcamız da, İnegöl Devlet Hastanesine bağlı robotik fizik tedavi ünitesi bugüne kadar neden kurulmadı ve niçin ihmal ediliyor?

İnegöl Devlet hastanesinde onkoloji bölümü neden yok, Kanser hastalarının tedavi olmaları için Bursa ya veya Eskişehir e gitmeleri sizleri rahatsız etmiyor mu?

İçinizi sızlatmıyor mu?

Neredesiniz İnegöl sevdalıları?

İnegöl Devlet hastanesinde birçok bölümün doktoru yoktur, ya da yeterli değildir. İnegöl ü sevdiklerini söyleyenler uyuyor mu, bu sıkıntıların giderilmesi için neden gayret göstermiyor, ilgili ve yetkililerin kapılarını çalmıyorlar?

Son yıllarda ciddi artış gösteren diyabet hastalarının tedavi edileceği  Endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları bölümü İnegöl Devlet Hastanesin de yoktur. Hastalar Bursa ya,  ya da Eskişehir e taşınmaktadır.

Çocuk nöroloji doktorumuz yoktur.

İnegöl çok göç alan bir yerdir, nüfusumuz hızla artmaktadır. Bu gerçekler doğrultusunda her gün yeni bir ihtiyaç ortaya çıkmakta.

İnegöl e çok acil olarak Kadın Doğum hastanesi ile çocuk hastanesi açılmalıdır. Çocuklarımızın büyüklerle aynı yerde tedavi görmelerinin ciddi sakıncaları olduğu bilindiği halde, İnegöl ü sevenler neden seslerini çıkarmazlar?

Bursa da ikinci tıp fakültesi kuruluyor, hatta bir bölümü Şevket Yılmaz Hastanesinde kuruldu bile.

Akhisar mahallemiz de hastane yerimiz mevcuttur, neden ikinci Tıp fakültesinin İnegöl de kurulması için, kılını bile kıpırdatan yok.

İnegöl Devlet Hastanesi çoktan S.O.S vermeye başladı, gerek yatak sayısı olarak ve gerekse fiziki olarak ihtiyaca cevap verememektedir.

Bu güne kadar neden birileri bu işin ciddiyetini görmedi, yumurta kapıya dayanınca mı sesler çıkacak?

Buyurun hep birlikte ikinci tıp fakültesinin İnegöl de kurulması için kolları sıvayalım, elimizi taşın altına koyalım. İktidarı zorlayalım, İlçe Başkanını, Milletvekili ni harekete geçirelim.

Buyurun İnegöl de kadın doğum hastanesi ve çocuk hastanesinin yapılması için elimizden ne geliyorsa seferber edelim.

Dedikodu yapmak yerine, iş yapalım, insanlara faydalı olabilmek için gayret gösterelim. Gerçek İnegöl lü olmak budur. Devamı yarın

Mehmet Hanefi YILDIRIM

Mehmet Hanefi Yıldırım kimdir ? Aslen Trabzonludur.1952 yılında Kars’ta dünyaya geldi. İlkokulu Kars’ta, Ortaokulu İstanbul Bilir Koleji’nde, liseyi ise Kars Alparslan Lisesi’nde bitirdi.  Bursa Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ile Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi’nin“ Medya ve İletişim” ve “Halkla İlişkiler ve Tanıtım” bölümlerinden mezun oldu. 1974 yılında Kars’ta günlük yayın yapan Ekinci gazetesinde köşe yazarı olarak gazeteciliğe başladı. Daha sonra sırasıyla Yazı İşleri Müdürlüğü ve Genel Yayın Müdürlüğü görevlerinde bulundu. 1979 yılının ortalarına doğru Kars’tan ayrılarak İnegöl’e yerleşti.  1984 yılı Kasım ayında günlük yayın yapmak üzere Yıldırım gazetesini çıkarmaya başladı. 31 yıl kesintisiz Sorumlu Genel Yayın Müdürlüğü görevini üstlendi. 2015 yılının sonlarına doğru gazeteyi devretti. Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün Türkiye çapında düzenlediği “Anadolu Basınını Özendirme” yarışmalarında 1985, 1988, 1989,1990 ve 2011 yıllarında fıkra ve makale dallarında birincilik ödülleri aldı. Alman Kültür Bakanlığı tarafından 1996 yılında Anadolu basınını temsil etmek üzere Almanya’ya davet edildi. Merkezi Ankara’da olan Anadolu Basın Birliği Genel sekreterliği ve yönetim kurulu üyeliği yaptı.  2021 yılında Medya Yıldırım adlı sosyal medya sitesini kurarak, basın hayatına yeniden döndü. Yerel televizyonlarda, sosyal ve siyasi söyleşi programları yaptı, yapmaya da devam ediyor. Halen Bursa Kent Konseyi başkan vekili olarak görev yapmakta, 16 yıldır İnegöl Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığını yürütmekte. Sürekli Sarı Basın Kartı sahibi, evli ve iki çocuk babasıdır.

İNEGÖL SAHİPSİZ İÇİM SIZLIYOR (2)” için 2 yorum

  1. Slm Mehmet bey size katılıyorum ve destekliyorum bu ama maalesef ki İnegöl’de siyaset boş sadece kendi menfaatleri için kullanıyorlar bir geriye bakalım ilçe başkanlarına, milletvekillerine, ben bir muhtar olarak 6 aydır bu mücadele ediyorum hastahane için çalmadım kapı kalmadı sonuç ? Zamanında büyükşehirin işi bu iş demesini bilen İnegöl u başkan ulastigimda bana maliyetten bahsediyor biz İnegöl olarak bu dönemler bir şey yapamiyorsak bu suç başta il başkanı ,büyükşehir belediye başkanı, milletvekilinin suçu gereken cevabı halk olarak bunların tabiri caiz ise gözlerini oymamiz lazım istediğim ve dersen hastane bahçesinin asfalt olması ve otopark çizgilerinin çizilmesi gülünç demi ama maalesef tüm olayları almama rağmen olmuyor

    1. Değerli Muhtarım vermiş olduğunuz çaba ve gayret için teşekkür ederim. Allah sizlerden razı olsun.Biz üstümüze düşen görevi yapalım. Vicdanımız rahat olsun yeter. Her şeye rağmen bıkmak yok, gerekli bütün kapıları çalacağız. Çünkü bundan İnegöl kazanacak. Selamlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir